Pürhüzün
23 Şubat 2012 Perşembe
Anlıyorsun ya!
gururluyum, söz geçiremediğim hisler fazla büyüdü yalnızlığımda. yine de sıcaklığında ne nefretler eritiyorum ah bir bilsen! öyle iyi geliyorsun ki bana, hiç gitme istiyorum.yıllanmış acılarıma kilit vuruyorsun karanlık mahzenlerimde.dertlerim küf tutuyor unutulmaktan. soğuk eskisi kadar soğuk değil seninle 'kış güneşim'. dönüşün, göğün griden maviye dönüşü, beyazın siyahı örtüşü, ilk cemrenin havadan önce yüreğime düşüşü... bir türlü göremediğim, nasıl anlatacağımı bilemediğim, dilimin dönmediği, adını bir türlü söyleyemediğim, anlıyorsun ya!
17 Şubat 2012 Cuma
16 Şubat 2012 Perşembe
13 Şubat 2012 Pazartesi
Gönül öyle...
Gönül öyle yol geçen hanı değil dergâhtır
Öyle paldır küldür girip çıkılmaz günahtır...
KFK
(Her yere Hz. Mevlana adıyla yayıldı bu söz.Ben yazıp yayınladıktan sonra beğenmesem de, artık tüm dünyanın bildiği ve hayran olduğu bir islam büyüğümüze atfedilince çok tuttu.)
Öyle paldır küldür girip çıkılmaz günahtır...
KFK
(Her yere Hz. Mevlana adıyla yayıldı bu söz.Ben yazıp yayınladıktan sonra beğenmesem de, artık tüm dünyanın bildiği ve hayran olduğu bir islam büyüğümüze atfedilince çok tuttu.)
10 Şubat 2012 Cuma
Oysa ne kaldı geceye dair şurda!..
Oysa ne kaldı geceye dair şurda! Sen ve ben.Belki biz.Biz oluncaki hüviyetsizliğimiz.Sarmaşık gibi dolanıyorken gövdeme ve göz göre göre yabancılaşıyorken, geceye dair ne kaldı şurda! Sen ve ben; karşılıklı bakışan iki uçurum kenarı.İkimizden biri düş müş olmalı! Gözlerim gözlerine köprüler kuruyorken ve ben gözlerinin nemiyle çamurlaşıyorken, geceye dair ne kaldı şurda! Sen ve ben; iki fırtına kuşu, ay ışığından ürken...
Oysa ne kaldı geceye dair şurda! Sen ve ben; yüksüz iki kutup.Çekemeyen ve itemeyen ve dilsiz iki kuş ötemeyen.Bir umutla yine de konduğun dalı güzelleştiriyorken ve ben kırıyorken seni ve dalı, bir neden olmalı! Ama sorma geceye dair ne kaldı şurda! Sen ve ben; iki yaralı..
Hayatı çiziyorken düş tuvallerinde ve sen düşe düşüyorken, geceye dair ne kaldı şurda! Sen ve ben; iki yalnız yürek, hem de istemeyerek.Gönlüm gözünün siyahı,gönlün gözümün beyazı.Gönlüne gönlüm değse gri...Parçalı bulutlu benliğinde kopan sevda gürültüleri.Ve ben gözlerinden sağnak halinde yağıyorken simsiyah, yanaklarını kirletiyorken, geceye dair ne kaldı şurda! Sen ve ben; iki kurşun kalem.
Çocukluğunun ellerinde kalışımız.Senden bir kez yazmanı umarken senden bana binlerce kez seni seviyorum yazma cezası.Kurşun kalemlerin tükendikçe yontulduğunu bilerek bu çektirdiğin neyin ezası? Bu yüzden Seni'de kırılıyorken ve sen elinde silgiler, siliyorken beni küçük bir kız muzipliğinde, geceye dair ne kaldı şurda! Seni ve ben; nesne ve özne...
Hayatı çiziyorken düş tuvallerinde ve sen düşe düşüyorken, geceye dair ne kaldı şurda! Sen ve ben; iki yalnız yürek, hem de istemeyerek.Gönlüm gözünün siyahı,gönlün gözümün beyazı.Gönlüne gönlüm değse gri...Parçalı bulutlu benliğinde kopan sevda gürültüleri.Ve ben gözlerinden sağnak halinde yağıyorken simsiyah, yanaklarını kirletiyorken, geceye dair ne kaldı şurda! Sen ve ben; iki kurşun kalem.
Çocukluğunun ellerinde kalışımız.Senden bir kez yazmanı umarken senden bana binlerce kez seni seviyorum yazma cezası.Kurşun kalemlerin tükendikçe yontulduğunu bilerek bu çektirdiğin neyin ezası? Bu yüzden Seni'de kırılıyorken ve sen elinde silgiler, siliyorken beni küçük bir kız muzipliğinde, geceye dair ne kaldı şurda! Seni ve ben; nesne ve özne...
05/01/2011
9 Şubat 2012 Perşembe
Şimdi siz hepiniz...
-Şimdi siz hepiniz ben var diyene kadar...
Yoksunuz! Soru işaretleriniz yok; sadece ben haykırdığımda çizdiniz ünlemlerinizi. Uzak durun benim kıyılarımdan, gidin uzaklarımdan da çok uzaklara, yelkenler fora...
-Yok efendim, benim ana rahmine dayanır yalnızlığım, siz zaten gideremezsiniz.
Ruhumda ne sessiz fırtınalar kopardım,
Ne seller sürükleyip götürdü benliğimi;
Yüreğimi ne büyük yangınlardan kurtardım,
Siz yalnızca gördünüz yanmayan gözlerimi...
-Şimdi siz hepiniz ben ağlayın diyene kadar...
Gülün! Birçok sebepten sebepsiz sancılarım, benim gülmeme engel! Sizin uyku sarhoşu olduğunuz, benim uykularımın kaçıp saklandığı geceler.Doğuştan ikiye bölünmüş yüzüm; bir yanı gülümser, bir yanı hüzün.
-Yok efendim, şimdi beni anladığınızı ''iddia'' etmeniz kumara değil yalana girer.
Çocukken her yanını incittiğim beden
İntikam mı alıyorsun kalp ile benden
Aklım neden örtündün üşüyor musun?
Gönlümün kucağından düşüyor musun?
KFK
Yoksunuz! Soru işaretleriniz yok; sadece ben haykırdığımda çizdiniz ünlemlerinizi. Uzak durun benim kıyılarımdan, gidin uzaklarımdan da çok uzaklara, yelkenler fora...
-Yok efendim, benim ana rahmine dayanır yalnızlığım, siz zaten gideremezsiniz.
Ruhumda ne sessiz fırtınalar kopardım,
Ne seller sürükleyip götürdü benliğimi;
Yüreğimi ne büyük yangınlardan kurtardım,
Siz yalnızca gördünüz yanmayan gözlerimi...
-Şimdi siz hepiniz ben ağlayın diyene kadar...
Gülün! Birçok sebepten sebepsiz sancılarım, benim gülmeme engel! Sizin uyku sarhoşu olduğunuz, benim uykularımın kaçıp saklandığı geceler.Doğuştan ikiye bölünmüş yüzüm; bir yanı gülümser, bir yanı hüzün.
-Yok efendim, şimdi beni anladığınızı ''iddia'' etmeniz kumara değil yalana girer.
Çocukken her yanını incittiğim beden
İntikam mı alıyorsun kalp ile benden
Aklım neden örtündün üşüyor musun?
Gönlümün kucağından düşüyor musun?
KFK
8 Şubat 2012 Çarşamba
Muamma
Bugünler dün olmaya gebeydi; yarınlar da muamma!
Gönlüm gözleri bağlanmış körebeydi; yârim var da muamma...
Gönlüm gözleri bağlanmış körebeydi; yârim var da muamma...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)